HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 07 HAZİRAN 2025, CUMARTESİ

Attila İlhan 100 yaşında

06.06.2025 00:00

Şair, yazar ve entellektüel kimdir deseniz, bütün bu vasıfları kişiliğinde barındıran ender bir şahsiyettir, Attila İlhan.

Yakın tarihimizin çağdaşlaşma, kültür, ulusallık ve sınıf konularına anti-emperyalist temelden yola çıkarak, günümüz tarihine ışık tutan bir aydındır, Türkiye aşığıdır.


İyi ki doğdun büyük usta...
 

Ustayı kendi dizeleri ile tanımaya ve anlamaya çalışalım
"Ben gidip başıma belalar aramışım


O kalıp mevlasını bulmuş 

Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk 
 

Gece trenlerine binme

Kaybolursun 


Sokaklarda mızıka çalma çocuk 
 

Vurulursun."

 

Attila İlhan, sevdamızın başımıza vurduğu saatlerde mısralarıyla kalbimizin derinliklerine inerek içimizi titreten bir şair olduğu gibi, tarihsel birikimi, geçmiş dönem kültürlerine olan hakimiyeti ve bunlara eklediği ilerici tavrı ile kültürel yaşantımıza da katkısını dürüstçe sunan bir yazardı.


Edebiyat yaşamına 1941 yılında şiirle başlamış olan şair, babasının etkisiyle Divan Edebiyatı'nı öğrenmeye çalışmış, Mehmet Akif Ersoy'un, Necip Fazıl Kısakürek'in, Faruk Nafiz Çamlıbel'in şiirlerini okumuş, çocukluğunda dinlediği masallar ve türküler sayesinde Dadaloğlu, Dertli, Gevheri gibi halk şairlerinin etkisiyle halk şiirini tanımış ve sevmiş, Nazım Hikmet'le de toplumculuğu tanımıştır.
 

Attila İlhan, 1946 yılında Halk Partisi'nin düzenlediği şiir yarışmasında 'Cebbar Oğlu Mehemmed' şiiriyle ikinci olur. Bu yarışmada ayrıca Cahit Sıtkı Tarancı 'Otuz Beş Yaş' şiiriyle birinci, Fazıl Hüsnü Dağlarca ise 'Üç Şehitler Destanı' ile üçüncü olur.

 

"Cebbar oğlu Muhammed Fransız'a silah çekmiş 


Hür yaşamak uğruna,
 

Irz namus uğruna,

Ana için, baba ve kardeş için,


Şu mübarek topraklar 
 

Şu mübarek vatan için…"

 

1948 yılında ilk şiir kitabı 'Duvar'ı çıkarır. Kitap, Gavur Dağları'ndan Rivayet, Hürriyet Yürüyor, Karanlıkta Kaynak Yapan Adam, Harb Kaldırımında Aşk, Şafak Vakti Dünya bölümlerinden oluşur. 


Anadolu'nun yaptığı savaşlar, kahramanlıklar, yüce dağlar, toprak için verilen mücadele, insanların mekanla bütünleşen yaşam tarzları sergilenir. Zaman, Kurtuluş Savaşı öncesi, Fransızların işgali, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet sonrasıdır. Bağımsızlık mücadelesi bölge gerçekliği ve kahramanlıklarıyla anlatılırken şair, destan niteliğindeki denemelerini bu şiirlerle yapmıştır. 
 

Karacaoğlan, Dadaloğlu, Dertli gibi halk ozanlarının söyleyişini dönem şartlarıyla bütünleştirerek dile getirir. 

Kitabın diğer bölümü olan 'Şafak Vakti Dünya', İkinci Dünya Savaşı'nı ve faşizmi konu alır. Polonya, Belçika, Hollanda ve Fransa işgal edilirken; hürriyet, eşitlik, sulh ve saadet toprakları için yani yaşamak için ölünürken 'Lili Marlen Türküsü' her gece Zagrep radyosunda çalar.


"Biz dünyalılar yemin içtik

 

İmanımız var mı

 

Hürriyet için hürriyet aşkına

 

Savulacak dönem savulacak düşman

 

Dehrin sefasını çektik

 

Safasını süreceğiz

 

Akşam olur

 

Mektuplar hasretlik söyler

 

Zagrep Radyosu'nda Lili Marlen Türküsü

 

Dost ağlar karanfilim dost ağlar

 

Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz

 

Ve biz yine yıldızlara bakarız

 

Ve yine yıldızlar bize bakar."

 

Attila İlhan'ın toplumcu şiirleri ilk başta Nazım Hikmet'in etkisinde olsa da daha sonra 'Sisler Bulvarı' şiir kitabında toplumcu şiirlerinden kopmamak kaydıyla kendine özgü çizgisini bulur. 


1940 yılından sonra 1950 seçimleriyle iktidara gelen Demokrat Parti 'Truman Doktrini'yle ülkemizin ekonomik programını şekillendiriyor, diğer yandan toplumcu edebiyatçıların örgütlenmesine izin vermeyerek dergilerini sürekli basıyordu. 
 

'Tan' matbaasının dönemin iktidarınca yaktırılıp yıktırılması bunun en belirgin örneğidir. 
1954 yılında 'Ben' şiirleri ön plana geçerek modern şiir anlayışı, toplumsallık ve sınıfsallık teması üzerinde şekillenmeye başlar. 'Sisler Bulvarı' ve 'Yasak Sevişmek' şiirinde bir taraftan Paris günlerini düşünürken diğer taraftan komitacılık yaptığı yaşantısının izlerini 'gerilimli' olarak adlandırdığı bu şiirlerinde yansıtır. Çünkü kullandığı kelimelerde yaşanılan atmosfer anlatılmıştır.


Sisler Bulvarı'nda öleceğim

Sol kasığımdan vuracaklar
 

Bulvar durağında düşeceğim

Gözlüklerim kırılacaklar


Sen rüyasını göreceksin

 

Çığlık çığlığa uyanacaksın

 

Sabah kapını çalacaklar

 

Elinden tutup getirecekler

 

Beni görünce taş kesileceksin

 

Ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!'

 

ğ1981 yılında yayımladığı 'Hangi Atatürk?' kitabında en çok Mustafa Kemal'iin anti-emperyalist yönünü vurgular. Bundan birkaç yıl önce çıkan 'Allah'ın Süngüleri, Gazi Paşa ve O Sarışın Kurt' kitaplarında da Kurtuluş Savaşı'nı roman tekniğine dayandırarak tasvirlerle ve geridönüşüm teknikleriyle, tarihsel süreci bozmadan verir.

 

Yazar, şiirde diyalektik bir bileşimle ulusalcı-toplumcu bir senteze gitmek isterken Mustafa Kemal'in 'Sürekli Devrimcilik' ilkesinin var olan aydın çevrede gelişmesi için çeşitli dergilerde yazılar yazar ve kitaplar çıkar. 

 

Doğan Avcıoğlu'nun 1965 yılında yayımladığı 'Yön' dergisi bunlardan biridir. Doğan Avcıoğlu da Attila İlhan gibi Mustafa Kemal'in anti-emperyalist savaşının sosyalizme gideceğine dair ve sorunun üretim araçlarının hangi sınıfta olması gerekliliğini yazmıştır. 

 

Attila İlhan 1966'dan sonraki yazılarını ise 'Faşizmin Ayak Sesleri' kitabında toplamış, aydınların orduya dayalı bir devrim yapma fikrine başta Doğan Avcıoğlu'nu işaret ederek baştan beri sıcak bakmadığını ve gelecek olan hareketin faşizan bir hareket olduğunu belirtmiştir. 

 

Ülkenin bu hale geliş sürecini 'Aydınlar Savaşı'nda ve başta aydınları suçlayarak yapmış ve bunu iki nedene dayandırmıştır. Birinci neden olarak Tanzimat'tan gelen bir 'Batılı' ve 'Batıcı' aydın tipi olduğunu ve bu aydın tipinin emperyalizme alışmış 'İlerici' değil bürokrasiye dayalı olduğu için işbirlikçi olmasını belirtir.

 

İkinci nedeni bu aydınlardaki sosyalizm anlayışı olarak görür. Türkiye sosyalistlerinin ve aydınlarının körü körüne bağlanıp, kuramı bilemediklerini ve ulusal koşullara iyi uygulayamadıklarını, başkalarının yanlış ilericiliklerini tartışmasız benimsedikleri görüşüne dayanır.

 

Büyük ustaya rahmet, Türk milletine baş sağlığı diliyorum.

 

Şair ve yazarlarımız toplumun doğal kültür hazineleridir.

 

İyi ki doğdun Attila İlhan.

Burhan Boran / diğer yazıları
•Attila İlhan 100 yaşında 06 00:00:00.06.2025
•Takla 23 00:00:00.05.2025
•Bayram mı, tatil mi? 21 00:00:00.05.2025
•Kurbanlık 16 00:00:00.05.2025
•TRANSFER 15 00:00:00.05.2025
•Kibar Feyzo 13 00:00:00.05.2025
•ABD ÜSLERİ 09 00:00:00.05.2025
•Metal Fırtına 08 00:00:00.05.2025
•Şam - p i y o n 16 00:00:00.04.2025
•Kirazpınar 11 00:00:00.04.2025
•WAR 04 00:00:00.04.2025
•Trafik ve otopark çilesi 28 00:00:00.03.2025
•Gebze hamamı 26 00:00:00.03.2025
•Vehübelbaki 25 00:00:00.03.2025
•Diploma 22 00:00:00.03.2025
•Öğrenciye Ücretsiz Süt ve Yemek 21 00:00:00.03.2025
•Pelitli 20 00:00:00.03.2025
•Dolar 43 TL, Euro 46 TL 18 00:00:00.03.2025
•Müsilaj 17 00:00:00.03.2025
•Trafik ve otopark çilesi 14 00:00:00.03.2025
•Yasa-dışı bahis 12 00:00:00.03.2025
•Ayakkabı fiyakalı ama çorap delik 06 00:00:00.03.2025
•Ahmet 05 00:00:00.03.2025
•Gebze cezaevi 04 00:00:00.03.2025
•Türk Lirası 03 00:00:00.03.2025
•Rekabet mi? Rezalet mi? 28 00:00:00.02.2025
•Enflasyon   27 00:00:00.02.2025
•Gebze analiz 25 00:00:00.02.2025
•Otobüs durağında vapur beklemek   18 00:00:00.02.2025
•Cari açık ve kötü ekonomi 15 00:00:00.02.2025
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)berhaber.com
Tüm hakları Ber Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr