HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 MAYIS 2025, ÇARŞAMBA

İMAM-I ŞİBLİ

21.05.2025 00:00

Tarihin tozlu raflarında adını gizlemeye çalışan nice gönül ehli vardır ki, onlar zamana sığmaz, kitaplara sığmaz. Her çağda başka bir dervişin yüreğinde yeniden doğar, her nesilde başka bir arayıcının sorularına cevap olur. Şeyh Şiblî de işte bu isimlerden biridir. Onun hayatı bir yandan aşkın coşkun bir nehrine kendini bırakmak, diğer yandan o nehrin içinde yanmayı göze almakla ilgilidir.

 Vezirlik'ten Dervişliğe Saldı Gönlünü

Asıl adı Ebu Bekir b. Cehdar el-Şiblî olan bu kudretli sufi, miladi 861 yılında Bağdat'ta dünyaya gelir. Genç yaşta dönemin önemli siyasi kişilerinden biri olur.

Abbasi halifesi Mu'tazıd'ın yanında vezirlik görevine kadar yükselir. Saray, ihtişam, güç, iktidar… Şiblî bunların hepsine sahipti. Ama bir boşluk vardı içinde; kalbinde dinmeyen bir yangın, göğsünde cevap bulamayan bir çağrı…

Bu çağrı onu dönemin en büyük sufilerinden Cüneyd-i Bağdadi'ye götürür. Cüneyd'in dizinin dibinde bir başka dünya tanımaya başlar. Gözünün önünde olan her şeyin aslında hakikatin sadece gölgesi olduğunu fark eder. Şiblî için gerçek yolculuk şimdi başlamıştır. Vezirlik sarayından tekkelerin sadeliğine, hükmetmenin ihtişamından hizmet etmenin tevazusuna doğru…


Aşkın Delisi mi, Aklın Ötesinde mi?

Şiblî, sufi geleneğinde "mecnun" bir veli olarak anılır. Onun sözleri ve halleri çoğu zaman aklın sınırlarını zorlar. Bağdat sokaklarında Allah aşkıyla kendinden geçip "Allah!" diye haykırırken halk tarafından deli zannedilip taşlandığı rivayet edilir. Hatta bir dönem tımarhaneye kapatıldığı da anlatılır. Ama sufinin deliliği, mecazın ötesindedir. O, mecazı yırtmış, hakikatin çıplak yüzüne talip olmuştur.

Bir keresinde kendisine "Allah'ı ne zaman tanıdın?" diye sorarlar. Şiblî şöyle der:

"Onu tanımak için önce kendimi kaybettim."
İşte bu sözdür onu anlamak için anahtar. Şiblî'nin yolu bilgiyle değil, yanmakla çizilmiştir. Onun için aşk, anlatılacak değil yaşanacak bir sırdır. Kalple idrak edilen, gözyaşıyla pişen, sabırla yoğrulan bir hakikattir.

Şiblî ve Hallâc' ın Kardeşliği

Şiblî denince, Hallâc-ı Mansur'dan bahsetmemek olmaz. "Enel Hak" diyerek darağacına yürüyen Hallâc'ın yakın dostlarından biri de Şiblî'dir. Rivayete göre, Hallâc idama götürülürken en çok Şiblî'nin kendisini anlamamasına üzülür. Ancak Şiblî, dostunu kalbinde taşır. O, Hallâc'ın sözünün ardındaki aşkı görmüştür. Ama o aşkın yanışına cesaret edememiştir belki de. Bu yüzden Şiblî'nin Hallâc için yıllarca gözyaşı döktüğü, onu her dem yâd ettiği söylenir.

Şiblî'nin Bize Bıraktığı Miras


Bugün Şiblî'yi anarken sadece bir mutasavvıfı değil, bir devrimciyi, bir içsel isyanın kahramanını da anarız. Onun mirası, şekillerle yetinmeyen, kalıbın ardındaki manaya ulaşmak isteyen her arayıcıya ışık tutar. O, makamdan geçen, mevkiden vazgeçen ama aşkından asla taviz vermeyen bir yolcudur.


Modern zamanların sureti bol ama sîreti eksik insanları için Şiblî hâlâ diri bir öğretmendir. Çünkü Şiblî'nin dediği gibi:
"Aşk, başa taç değil, boyna iptir. Taç isteyen saraya, ip isteyen Hak yoluna gider."

Bugün hangi yolda olduğumuzu sormak için bile Şiblî'ye kulak vermek gerek. Çünkü o, hakikatin kapısını açanlardan biridir. Ve o kapı, her çağda yeniden aralanmayı bekler. 
Furkan Hamza / diğer yazıları
•İMAM-I ŞİBLİ 21 00:00:00.05.2025
•Türk Genci Sabırla Bekledi, Şimdi Uyanma Vakti 18 00:00:00.05.2025
•Zübük, Aradan Geçen Yıllara Rağmen Aynı Yüz, Aynı Yüzsüzlük 17 00:00:00.05.2025
•Bop’un Yeni Perdesi, Şara, İsrail ve ABD Planı 15 00:00:00.05.2025
•Korkunun Adı Adalet mi Oldu? 14 00:00:00.05.2025
•Kimin Malı, Kime Satılıyor?   13 00:00:00.05.2025
•Kısa Yolun Tuzakları ve Çilenin Rahmeti 12 00:00:00.05.2025
•Bir Kalbin İçinde Koca Bir Dünyadır Anneler 11 00:00:00.05.2025
•Rant Uğruna Doğanın ve Geleceğin Feda Edildiği Proje 10 00:00:00.05.2025
•TERÖR TERÖRİST İLE BİTMEZ ÇÖZÜM? 09 00:00:00.05.2025
•Senyoraj 08 00:00:00.05.2025
•ATATÜRK İTTİFAKI ŞART! 07 00:00:00.05.2025
•Neden Hüseyin Baş, Neden BTP? 11 00:00:00.04.2025
•AİLE 04 00:00:00.04.2025
•Gençlik Nereye Gidiyor? -1 27 00:00:00.03.2025
•SÖZ MİLLETİN’SE YOL AKP’NİN 24 00:00:00.03.2025
•Devletin Dini Adalettir 23 00:00:00.03.2025
•Hüseyin BAŞ Geliyor! 22 00:00:00.03.2025
•Ya hep beraber ya da hiçbirimiz 21 00:00:00.03.2025
•HAKSIZLIK İMAMOĞLU’NA DEĞİL TÜRK MİLLETİNEDİR 20 00:00:00.03.2025
•Bilinen ve Gizlenilmeye Çalışılan Ehlibeyt 19 00:00:00.03.2025
•Gadir-i Hum 17 00:00:00.03.2025
•"Güvenin Ardındaki Yalanlar Sahtekarlar" 14 00:00:00.03.2025
•PKK SİLAH BIRAKMAYACAK MI? 12 00:00:00.03.2025
•Lazkiye (BOP) 10 00:00:00.03.2025
•Asgari ücretlinin mutfağı 09 00:00:00.03.2025
•Teröristbaşı Apo'ya ne vaat edildi? 06 00:00:00.03.2025
•Gençlik ve Gelecek 05 00:00:00.03.2025
•Anadolu Erenleri 03 00:00:00.03.2025
•Allah'ın emri oruç 01 00:00:00.03.2025
•4 kapı, 40 makam 28 00:00:00.02.2025
•Hırlı mısın, hırsız mı? 27 00:00:00.02.2025
•İtibar makama satılmaz! 26 00:00:00.02.2025
•Küresel sermaye 25 00:00:00.02.2025
•Milli para ve milli kaynaklar 24 00:00:00.02.2025
•Devlet memuru nasıl olmalı?   22 00:00:00.02.2025
•Türkiye’de futbol ve toplumsal bilinç 21 00:00:00.02.2025
•Kar ve toplumsal bilinç 20 00:00:00.02.2025
•Asgari ücret ve cumhuriyet altını eşitlendi   18 00:00:00.02.2025
•Kumarın tahrip edici etkisi 17 00:00:00.02.2025
•Eski türk savaş taktikleri 14 00:00:00.02.2025
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)berhaber.com
Tüm hakları Ber Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr