Anneler Günü, takvimde yalnızca bir gün… Ama bir annenin hayatı, uykusuz gecelerin, sessiz gözyaşlarının, fedakârlığın ve sonsuz sevginin yıl boyu süren hikâyesidir. Her anne, yüreğinde bir dünya taşır. O dünya; acıya sabır, zorluğa direnç, sevgiye sınırsızlık katan bir mucizedir aslında.
Anne olmak, sadece doğurmakla sınırlı değildir. Bir çocuğun ilk adımında, ilk düşmesinde, ilk kelimesinde, ilk hayal kırıklığında onun yanında dimdik durabilmektir. Anne olmak, kimi zaman çocuğuna en güzelini sunabilmek için kendi hayallerinden, uykusundan, sağlığından, hatta bazen mutluluğundan vazgeçmektir.
Her annenin içinde saklı bir destan vardır. Kim bilir kaç gece sabaha kadar ateşler içinde kıvranan çocuğunun başında bekledi? Kaç lokmasını boğazına dizdi de "Ben tokum" dedi? Kaç kez içi ağlarken gülümsedi, sırf evlatları üzülmesin diye?
Bazı anneler tek başına hem anne hem baba oldu. Bazıları savaşın, yoksulluğun, çaresizliğin içinde evladını büyüttü. Kimileri evlat acısıyla yanarken bile başkalarına umut olmaya çalıştı. Ve hepsi, sevgiyi bir meslek gibi değil, bir yaşam biçimi gibi yaşadı. Anneler, hayatı boyunca hiçbir madalya beklemeden, hiçbir alkış duymadan sessizce kahramanlık yapan nadir insanlardır.
Annelerin çilesi görünmeyebilir; ama onların çektiği yorgunluk, sadece bedende değil, yürekte birikir. Yine de hiçbir anne, "Ben yoruldum" demez kolay kolay. Çünkü bir annenin gücü, insanüstü bir sevgiden doğar.
Bu yüzden Anneler Günü, sadece çiçek almakla, bir mesaj atmakla geçiştirilemez. Bu gün; hatırlamak, teşekkür etmek, biraz olsun yorgun omuzlara destek olmaktır. En önemlisi de; annenin kıymetini sadece bir gün değil, her gün bilmektir.
Eğer anneniz hayattaysa, ona sarılın. Ona sadece "Seni seviyorum" demek bile yüreğini dünyalara bedel yapar. Eğer artık aranızda değilse, gözlerinizi kapatın ve ona bir dua gönderin. Çünkü anneler, toprağın altına değil, evlatlarının kalbine gömülür.
Unutmayın, bir annenin duası, dünyanın en güçlü koruyucu zırhıdır. Ve bir annenin gözyaşı, sessizce dökülen en kıymetli hazinedir.
En başta Cenabı Peygamber Efendimizin mübarek anneleri Amine ve Halime, ardından onun biricik kızı, ciğerparesi Fatıma ve daha sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yetiştiren Molla Zübeyde, ardından kendi annem ve kayınvalidemin, onların vesilesiyle tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun. Varlığınızla her şey daha anlamlı, daha güçlü, daha güzel. Siz sadece bir günü değil, sonsuz bir ömrü hak ediyorsunuz. Bu vesileyle Müslüman bir Türk evladının birden fazla annesi olduğunu müşahede etmiş olduk. İşte bu sebepten dolayı anneler en değerli hazinemizdir.