HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 14 MAYIS 2025, ÇARŞAMBA

Senyoraj

08.05.2025 00:00
Senyoraj, en basit tanımıyla bir ülkenin kendi parasını üretme maliyetiyle, o paranın piyasada taşıdığı değer arasındaki farktır. Devlet bu farkı gelir olarak kasasına koyduğunda, halktan vergi toplamanın dışında ciddi bir kaynak yaratmış olur. Yani senyoraj, bir ülkenin ekonomik egemenliğinin temel göstergesidir.



Devletler, kendi topraklarında yapılan üretim ve hizmet karşılığında bu parayı basarak, senyoraj geliri elde eder. Bu gelir, kamu hizmetlerinde kullanılarak halkın refahına katkı sağlar. Dolayısıyla senyoraj hakkını kullanmak, halkın emeğini tekrar halka döndürmenin en etkili yoludur.



Ancak bugün birçok ülke, bu hakkını kullanmak yerine dış borç yoluyla piyasaya para sokmayı tercih ediyor. Yani kendi merkez bankalarını devreye sokmuyor, para basmak yerine yurt dışından borç alarak sistemi döndürmeye çalışıyorlar. Bu da, ülke içindeki üretimin ve emeğin yabancı sermayenin çıkarlarına hizmet etmesine neden oluyor.



Bu durum tesadüf değil. Gelişmiş ülkeler, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar aracılığıyla gelişmekte olan ülkelere "para basma yasağı" getiriyor. Bu şekilde, söz konusu ülkelerin döviz ihtiyacı artıyor ve bu açık, güçlü yabancı paralarla, yani "hard currency" ile kapatılıyor. Sonuçta bu ülkelerin gelirleri, fark edilmeden küresel güç merkezlerine aktarılıyor. Kısacası, bu modern bir sömürü düzenidir.



Türkiye de uzun süredir bu döngünün içinde. Yüksek dış borç, büyüyen cari açık ve kırılgan mali yapıyla karşı karşıyayız. Merkez Bankası rezervlerinin büyük kısmı, bankaların zorunlu karşılıkları ve emanet paralardan oluşuyor. Gerçekte merkez bankamızın, kendine ait kullanılabilir döviz rezervi oldukça sınırlı.



Yani ülke piyasasında olması gereken milli para, kendi merkez bankamız tarafından basılmıyor. Onun yerine borçla elde edilen döviz karşılığında para piyasaya sürülüyor. Bu da bizi sürekli büyüyen bir borç sarmalının içine sokuyor. Merkez Bankası'nın asli görevi olan emisyon yetkisi gerektiği gibi kullanılmadığı sürece bu çıkmazdan kurtulmak mümkün değil.



Daha da düşündürücü olan ise cebimizdeki paranın bile borç alınan dövize dayalı olması. Amerika, karşılığında üretim yapmadan dolar basıyor. Sonra bu doları bize veriyor ve biz bu paranın karşılığında üretim yapıp borcu ödüyoruz. Böylece bizim emeğimiz, başkasının karşılıksız bastığı paranın değerini ayakta tutuyor. Bu sistem açıkça haksız ve sömürücü bir düzendir.



Bu düzeni sorgulamak ve bu oyuna gelmemek zorundayız. Prof. Dr. Haydar Baş'ın geliştirdiği Millî Ekonomi Modeli, işte tam bu noktada devreye giriyor. Bu model, sadece Türkiye'yi değil, tüm dünyayı bu sömürü çarkından kurtarabilecek bir çözüm yoludur.



Nitekim Rusya, bu gerçeği zamanında fark etti ve Millî Ekonomi Modeli'ni benimseyip uygulamaya başladı. Ne yazık ki, bu modeli geliştiren ülkenin kendi içinde ona sırt çevirmesi, halkın daha da yoksullaşmasına neden oluyor.



Çözüm, kendi paramıza sahip çıkmak, üretimi teşvik etmek ve senyoraj hakkımızı kullanmaktır. Aksi halde her geçen gün biraz daha dışa bağımlı hale gelir, emeğimizi ve kaynaklarımızı başkalarının sistemine hizmet ettiririz.
Furkan Hamza / diğer yazıları
•Korkunun Adı Adalet mi Oldu? 14 00:00:00.05.2025
•Kimin Malı, Kime Satılıyor?   13 00:00:00.05.2025
•Kısa Yolun Tuzakları ve Çilenin Rahmeti 12 00:00:00.05.2025
•Bir Kalbin İçinde Koca Bir Dünyadır Anneler 11 00:00:00.05.2025
•Rant Uğruna Doğanın ve Geleceğin Feda Edildiği Proje 10 00:00:00.05.2025
•TERÖR TERÖRİST İLE BİTMEZ ÇÖZÜM? 09 00:00:00.05.2025
•Senyoraj 08 00:00:00.05.2025
•ATATÜRK İTTİFAKI ŞART! 07 00:00:00.05.2025
•Neden Hüseyin Baş, Neden BTP? 11 00:00:00.04.2025
•AİLE 04 00:00:00.04.2025
•Gençlik Nereye Gidiyor? -1 27 00:00:00.03.2025
•SÖZ MİLLETİN’SE YOL AKP’NİN 24 00:00:00.03.2025
•Devletin Dini Adalettir 23 00:00:00.03.2025
•Hüseyin BAŞ Geliyor! 22 00:00:00.03.2025
•Ya hep beraber ya da hiçbirimiz 21 00:00:00.03.2025
•HAKSIZLIK İMAMOĞLU’NA DEĞİL TÜRK MİLLETİNEDİR 20 00:00:00.03.2025
•Bilinen ve Gizlenilmeye Çalışılan Ehlibeyt 19 00:00:00.03.2025
•Gadir-i Hum 17 00:00:00.03.2025
•"Güvenin Ardındaki Yalanlar Sahtekarlar" 14 00:00:00.03.2025
•PKK SİLAH BIRAKMAYACAK MI? 12 00:00:00.03.2025
•Lazkiye (BOP) 10 00:00:00.03.2025
•Asgari ücretlinin mutfağı 09 00:00:00.03.2025
•Teröristbaşı Apo'ya ne vaat edildi? 06 00:00:00.03.2025
•Gençlik ve Gelecek 05 00:00:00.03.2025
•Anadolu Erenleri 03 00:00:00.03.2025
•Allah'ın emri oruç 01 00:00:00.03.2025
•4 kapı, 40 makam 28 00:00:00.02.2025
•Hırlı mısın, hırsız mı? 27 00:00:00.02.2025
•İtibar makama satılmaz! 26 00:00:00.02.2025
•Küresel sermaye 25 00:00:00.02.2025
•Milli para ve milli kaynaklar 24 00:00:00.02.2025
•Devlet memuru nasıl olmalı?   22 00:00:00.02.2025
•Türkiye’de futbol ve toplumsal bilinç 21 00:00:00.02.2025
•Kar ve toplumsal bilinç 20 00:00:00.02.2025
•Asgari ücret ve cumhuriyet altını eşitlendi   18 00:00:00.02.2025
•Kumarın tahrip edici etkisi 17 00:00:00.02.2025
•Eski türk savaş taktikleri 14 00:00:00.02.2025
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)berhaber.com
Tüm hakları Ber Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr