Geçmişte şirin bir Anadolu kasabası olan Gebze'miz, 80'lerden itibaren jeopolitik konumu gereği artan ekonomik ihtiyaçlara karşılık vermiş, sanayisinin de gelişmesiyle hızla kalabalık bir şehre dönüşmüştür. Aşırı göç, beraberinde çarpık kentleşmenin de önünü açmıştır. Şehirde yakın köyler olan Balçık, Mollafenari, Pelitli, Tavşanlı, Muallimköy ve Akse köyü olmak üzere 6 köyümüz fabrika bölgeleri olarak değişime uğramıştır. Sanayi mahallelerine dönüşmüşlerdir. 80 bin olan nüfus, her on yılda kendini ikiye katlayarak 40 yıl içinde 450 bin seviyelerine kadar gelmiştir. Nüfusun bu denli artması, altyapı, okul, hastane, kreş ve sosyal alan gibi kamu alanları arz talep dengesini ne yazık ki kuramaz durumdadır. Artan orantısız nüfusun yanı sıra 17 köy boşalmış, tarım ve hayvancılık yok seviyelerine kadar düşmüştür. 80'lerde 35 bine yakın olan köy nüfusu, kentin 6 kat büyümesine rağmen yarı yarıya azalmıştır. 2025 yılı verilerine göre 18 bin insanımız köy nüfusuna kayıtlı olarak yaşamaktadır. Tarlasını, bağını, bahçesini fabrikalara satan köylü, gün geldi o fabrikada işçi olarak çalışmak zorunda kalmıştır. Tamam, sanayi gelmeliydi; haliyle insan sayısı da artmıştır. Fakat işçi emeğinin ve alın terinin karşılığını hiçbir zaman yeterli sağlanamamıştır. Vatandaş hem toprağından olmuştur, hem de doğaya yayılan zehirli atıklar ve gazlar sayesinde kanser gibi hastalıkların pençesine düşmüştür. Bu durumlar yaşanırken yetkililer ne yaptı? Gecekonduculuğa göz yumarak, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi ve desteklenmesi için hiçbir yatırımda bulunmamıştır. Gençlerimizin kendini geliştireceği ve zanaat öğreneceği kurumlar çoğaltılmamış, gençler teşvik edilmemiştir. Kentin merkezini otopark keşmekeşinden kurtaramamıştır. Hastanelerin yoğunluğuna çare bulacak yatırımlar yapılmamıştır. Tahterevalliyi düşünün; bir tarafına daha fazla ağırlık koyarsanız, diğer taraf her zaman havada kalır ve dengede kalamaz. Sanayinin gelmesi, halkın refahı, huzuru ve ekonomik özgürlük seviyesinin yükselmesine katkı sağlayamamıştır. Bizi yıllardır yöneten söz sahibi insanlar, Gebze'nin geleceğini iyi planlayamamış; kentin sorun yumağı haline gelmesinde büyük rol oynamışlardır. Gebze, doğum, ölüm oranları ve göç sayısına göre her yıl 20 bin civarında nüfusu artan büyük bir şehir, böyle giderse 15 yıl içinde nüfusunu ikiye katlayacaktır.
Önlem alınmaz ve planlama yapılmazsa, sadece 6 köyü ile kalmaz, bütün köyleri imara açılır, doğası, göletleri, ormanları ve meraları yok edilir. Şehrin akciğerleri kaybedilir. Su ve enerji yatırımları ile nüfus ve imar planlamaları, Gebze'nin beka sorunudur. Lütfen para için, rant için çocuklarımızın sağlığıyla oynamayalım, geleceğimizin teminatı olan gençlerimize Gebze ve ülkemizin her köşesinde fırsat verelim.