Türkiye'de bazı şeyler o kadar "tesadüfî" gelişiyor ki, insanın aklıyla alay ediliyor adeta. Bugün mesela, büyük bir tesadüf (!) yaşandı. CHP Cumhurbaşkanı adayını belirledi, vatandaş ciddi bir ilgi gösterdi ve ne oldu dersiniz? Aynı gün Ekrem İmamoğlu tutuklandı! Hayatın böyle "mükemmel zamanlamalar" yapması gerçekten inanılmaz. Gökyüzüne bakıp "Allah'ım, sen ne güzel senaryolar yazıyorsun" diyesi geliyor insanın…
Ama durun, daha bitmedi. Bugün bir başka "sürpriz" de yaşandı: Demokrasi için birleşen partiler sahneye çıktı. Zafer Partisi, İYİ Parti, Bağımsız Türkiye Partisi ve diğerleri... Şimdi herkes şu soruyu soruyor: "Bu süreç nereye evrilecek?"
Cevap basit: İktidarın hesapları artık eskisi kadar kolay tutmuyor. Muhalefeti bölerek, yargıyı sopa olarak kullanarak, korkutarak sindirme dönemi kapanıyor. Vatandaşın sandığa olan ilgisi, haksızlığa karşı duruşu ve muhalefetin birleşme refleksi, eski taktikleri geçersiz kılıyor.
Bugün Ekrem İmamoğlu tutuklandı ama aslında ne oldu biliyor musunuz? Muhalefetin ruhu serbest kaldı! Hani bazen bir olay, beklenmedik şekilde ters teper ya, işte o anı yaşıyoruz. Kapatılmak istenen sesler daha da güçleniyor. Korkutulmak istenen halk, daha cesur hale geliyor.
Önümüzdeki günlerde, iktidar bu yeni birleşmeyi dağıtmak için ne tür "yaratıcı çözümler" geliştirecek, göreceğiz. Ama şunu unutmasınlar: Bugün yaşananlar, tarihe not düşüldü. Seçim yaklaştıkça "tesadüf" dediğimiz olaylar artarsa şaşırmayın. Çünkü Türkiye'de bazı tesadüfler, fazla tesadüf kokuyor…